Die Gaste
İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
ISSN: 2194-2668
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
Yayın Sorumlusu (ViSdP): Engin Kunter
diegaste@yahoo.com
|
Osmanlıda Sövgü Şiirleri (Schmähgedicht)
“Vakt-i istibdatta söz söylemek memnu idi
Ağlatırdı ağzını açsan hükümet ananı
Devr-i hürriyetteyiz şimdi değişti kaide
Söyletirler evvela, sonra s…..ler ananı”
Şair Eşref
“Edepsizlikte tekleriz
Kimi görsek etekleriz
Hak’tan ümit bekleriz
Ne utanmaz köpekleriz”
Namık Kemal
|
Şair Eşref
“Padişahım bir dirahte (ağaca) döndü güya kim
vatan
Daima bir baltadan bir şâhı (dalı) hâli (boş)
kalmıyor
Gam değil amma bu mülkün böyle elden
gitmesi
Gitgide zulmetmeye elde ahali kalmıyor.
İzmir’e hammalbaşı olduysa ser-seccâdeci
Anlaşıldı kendisi bir abd-i mümtazdır sana
Ettiğin cürm ü günahı boynuna almak için
Padişahım öyle bin hammalbaşı azdır sana.
Bizdeki Nâzır-ı Bahriyye Hasan Paşayı
Böyle tarif ediyor vak’a-nüvisân-ı ümem:
Gelecek olduğunu bilse idi neslinden
Almadan Hazret-i Havvâ’yı boşardı Âdem”
***
“Ey padisah-i âlem, düsman mısın zekâya?
Erbâb-i iktidarı gördün mü saldırırsın;
Asrında kaldı millet üstadsız, kitabıiz,
Havf eylerim yakında kur’an‘ı kaldırırsın.
Besmele gûş eyleyen seytan gibi,
Korkuyorsun “höt” dese bir ecnebî
Padisahım öyle alçaksın ki sen,
İzzet-i nefsin Arap İzzet gibi!”
Neyzen Tevfik
“Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır.
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir pâye, kavuk sallamayınca,
Kürsî-i liyakat pezevenk, puşt olanındır!
Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden
Softalık zorlu anırtı ile aldı yürüdü.
Kara bir kinle taassub pusudan çıktı yine,
Yurdu şahane cehalet yeni baştan bürüdü.”
***
“Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;
Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus! dediler…
Künyeni almak için, partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda göre, şimdi o meb’us dediler!..”
|
Nef’i
“Bize kâfir demiş müfti efendi
Dutalım ben ana diyem Müselman
Varıldıkta yarın divan-ı Hakk’a
İkimiz de çıkarız anda yalan.”
***
“Bize kelb demiş Tahir Efendi
İltifatı bu sözüyle zahirdir
Maliki’dir benim mezhebim zira
İtikadımca kelb, tahirdir...”
***
“Gürcü hınzırı, a samsun-ı muazzam, a köpek
Nerde sen, nerde sadrazamlık, a köpek
Vay ol devlete kim ola mürebbisi anun
Bir senin gibi deni cehl-i mücessem, a köpek...”
Nâbi
Çok da mağrur olma kim meyhâne-i ikbâlde
Biz hezâran mest-i mağrûrun humârın görmüşüz
Âşık Paşazade
Gurûrı mansıbın yoldan çıkardı
Sevinüp aldığın ilden çıkardı
Ne itdün halka kim yüzin çevürdi
Sevenler cümle gönlinden çıkardı
Şarâb u çeng ü çegâna hem-sâz
Musâhibin olan başdan çıkardı
Kaygusuz Abdal
“Eşeği saldım çayıra
Otlaya karnın doyura
Gördüğü düşü hayıra
Yoranın da avradını
Münkir münafıkın soyu
Yıktı harap etti köyü
Mezarına bir tas suyu
Dökenin de avradını
Müfsidin bir de gammazın
Malı vardır da yemezin
İkisin meyyit namazın
Kılanın da avradını
Derince kazın kuyusun
İnim inim inilesin
Kefen dikmeye iğnesin
Verenin de avradını
Dağdan tahta getirenin
Mezarına götürenin
Talkınını bitirenin
İmamın da avradını
Kazak Abdal söz söyledi
Cümle halkı dahleyledi
Sorarlarsa kim söyledi
Soranın da avradını.”
|
|