Die Gaste
İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
ISSN: 2194-2668
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
Yayın Sorumlusu (ViSdP): Engin Kunter
diegaste@yahoo.com
|
Eğitim Biyografisine Dayalı Kararlarının Merkezi Motivasyon Olarak Tanınması
[Anerkennung als zentrale Motivation (bildungs-)biographischer Entscheidungen]
Martina MASUREK Köln Üniversitesi
Yaşam çizgilerinin biçimlendirilmesi ve eğitime girişi etkileyen birçok faktör ve kategori adil eğitim tartışmalarında açığa çıkabilir. Böylece Pierre Bourdieu’nun alışkanlık kavramı yardımıyla kişisel davranış biçimlerinin toplumsallaştırılması ve ardından toplumsal ortam ve oradaki deneyimlerle bağlantılı olduğu netleşmiştir (bkz. Bourdieu 2005, s. 33). Bir kişinin sosyal kökeni üzerinden inşa edilen, örneğin, başarılı öğrenim görmesi açısından onun olanak ve yeteneğinin önemli olması artık bir yeniliği temsil etmez. Gelinen toplumsal kökenin yanı sıra, eğitim başarısı, cinsiyet ve göçmen kökenli olunması arasındaki ilinti PISA Araştırması çerçevesinde tespit edilebilir (bkz. Baumert et al. 2001). Bu anlayış temelinde (Eğitimsel) biyografik gelişime etki eden teşvik edici faktörler ve toplumsal eşitsizlik olgusu yüksekokula girişte somutlaşır.
Bu, Martina Benischke’in (Masurek) “Yaşam Çizgisinin Biçimlendirilmesi Üzerine. Köln Üniversitesi Öğrencilerinin Biyografileri” araştırmasının bir parçası olarak üç bayan öğrenciyle (Köln Üniversitesi) görüşme biçiminde yapılmıştır. Bu örgencilerin hepsi, Alman yüksekokullarındaki giderek artan program, makale ve girişimlere konu olan ve hitap edilen hedef kitlesi ilk kuşak öğrencileridir. Görüşmeye katılan kadın örgenciler, “Birinci Kuşak Kadın Öğrenciler İçin Yönderlik ve Akademik Geçmişe Sahip Kadın Yönderler” olarak 2012-2014 yıllarında Köln Üniversitesi’nde yürütülen ve (toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik için verilen) Jenny-Gusyk Ödülü alan yönderlik programına katılmışlardı. Bu projenin yaklaşımı, toplumsal köken ile eğitim başarısı arasındaki ilinti konusundaki bulguları izlemekti ve haksızlığa uğrayan kadın öğrencilerin desteğiyle yüksekokuldaki eşitsizliğin ortadan kaldırılması için bir katkı yapmaktı. Aynı zamanda Köln Üniversitesi’ndeki genç biliminsanlarını desteklemek için yönderlik düşüncesi benimsendi (bkz. Nikodem ve diğerleri 2011 ve Benischke 2016, 220 f.).
Ailede akademik öndeneyimin eksik olması nedeniyle özellikle seçilen üç genç kadının özgeçmişi, özgeçmişe dayalı eğitsel kararların temeline inmek, yapıları ortaya çıkarmak için çok uygundu. Örneğin, her üç genç kadın da üniversiteye girişte isteklendirmenin çok etkili olduğunu belirttiler. Bu kişilerin ortak noktası, sevinç duygularından ve mutluluklarından söz etmeleriydi. Bu kategorilerdeki tüm görüşmelerde temasın ve akrabalık ilişkilerinin niceliği belirleyicidir (Bkz. Tablo 1).
Kişiler |
Akrabalık İlişkileri |
|
Evet |
Hayır |
Sık sık temas |
Geleneksel (Görüşme II) |
Dostça
(Görüşme III) |
Seyrek temas |
Uzak |
İş gereği (Görüşme I) |
Bu kategorinin yardımıyla, başkalarının teşviki ve kişinin kendi kararları ve eylemleri tanıma bilgisinin olası istek açısından gerekli olduğu ve bu sayede yapılabildiği gösterilebilir.
Özgeçmişsel-anlatımsal görüşmeler ve anket yöntemi olarak dizgeli konuşmalar yardımıyla, bir yandan veri elde edilen malzemeler için, diğer yandan görüşmecilerin duyarak yaşamaları için araştırma sonuçlarına özel bir yakınlık sağlanmıştır. Böylece sistematik müdahaleler ve temel davranışlar, 1) genogramların oluşturulması ya da 2) metafor analizi görüşmecilerin bireysel olarak gerçeklik algılarını içlerinde yoğun biçimde hissetmelerine olanak sağlamak için ele alınmıştır.
1) Yapılar ne derece belirsiz ve görünmez olsalar da özgeçmişlerin (eğitim özgeçmişi) biçimlendirilmesi için davranış biçimleri ele alınabilir. Bu da aile yapısındaki konumlarının tanınması için ailevi yapıların incelenmesiyle olur. Kadın öğrencilerin özgeçmişsel kümesi ve bununla bağlantılı aile bağı onların davranışları için her zaman yön belirleyiciydi: “Ailem benim için ÇOK ŞEY YAPTI ve ben aslında bunu onlara o şekilde GERİ VEREMEM, emm, onlar en azından benim bişeyler yapmak için ÇABALADIĞIMI GÖRÜYORLAR ve benimle GURUR duyabilirler.“ (Benischke 2014, Görüşme II). Bundan dolayı yüksek öğrenim görme tercihi, ailevi yapının devam etmesi ve beklentilerin karşılanması biçiminde ortaya çıkıyor.
2) Metaforların incelenmesiyle nesnel bir analizin ortaya çıkmadığı durumlarda bireysel değerlendirmeler ve duygusal ilişkiler açığa çıkabilir (bkz. Lakoff/Johnson 2011, 136 ff.) Yazar bu durumu küçük şekillerle görselleştirmeye çalışmıştır (Resim 1-3).
Tüm kadın öğrenciler eğitim ya da yaşam özgeçmişlerini anlatırken metaforik anlatımı kullanmışlardır. Bunun yanında anlatma biçimleri de belirleyicidir. Birinci ve ikinci görüşmede kullanılan resimler ileriye doğru harekete temsil eder. “Realschule’den Gymnasium’a geçiş MÜTHİŞTİ. Yani ben burdayım, ama İLK ANDA bağlantıyı kuramadım.” (Benischke 2014, Görüşme I) “İYİ OLMAK ve ilerleme kaydetmek istiyorum.” (agy., Görüşme II) Üçüncü görüşmede edinilen deneyimler gösterilen resimdeki keşif yolculuğundan çok daha fazlasını anımsatır: “Yani ne yapacağımla ilgili bir fikrim yok… ama dediğim gibi değil… çünkü benim için geriye kürek çekmek yok” (agy., Görüşme III).
Bu araştırma dışa doğru kristalleşen kilit kategori olarak tanınır – “veri malzemesinin özü için davranış örneğinde neyin olduğunu” açığa çıkarır (Strauss 1998, 66). Bu araştırma çerçevesinde öznelerarası bakış açısının temelinde yatan kavramsal anlam yol göstericidir. Buna göre, tanınma, Ben’in varoluşu ve gelişimi için bir önkoşuldur ve insanlararası düzeyde yer alır (bkz. Butler 2007, 92 ve Honneth 1992). Buna ek olarak, sürekli tekrarı gerektiren olumlu bir öz ilişki için zamansız bir durum olarak tanımlanabilir. Toplumsal psikolojinin bakış açısı, tanımayı, Abraham Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde gösterdiği gibi, kabul, övgü ya da saygıyla eşanlamlı olarak kullanır (bkz. Boeree 2006, 4). Bu inceleme, tanınmanın varoluş anlamının yanı sıra somut davranış biçimlerine de işaret eder. Araştırmadaki her iki bakış açısı da tanınmanın hem övgü hem de varoluş etkisini gizli bir alanda araştırmayı gözönünde bulundurur.
Sonuç olarak, aşağıdaki görünümler araştırma ve düşünceleri harekete geçirmeye hizmet ediyor: Tanınmanın sürekli arzusu her insanın bilincinde varoluşunun anlamı, birlikte yaşadığı insanların huzuruyla bağlantılı olmasını gerektirir. Bu bilinç, birlikte tanınma olarak, her birinin belirlediği davranışlarındaki pedagojik müdahalelerin sınırlarını aştığını gösterir. Bu bilinç, başkalarıyla karşılaşan her bireyin kendi yolunu biçimlendirmesinin toplumsal statü ya da karşılaşmaların niceliğiyle bağlantılı olmadığını gösterir. Araştırma sonuçlarının gösterdiği gibi, bu yolla olanakların kapısı açılabilir ve özgeçmişsel gelişmeler olarak tasarlanabilir ve birleştirilebilir.
Ancak unutulmamalıdır ki, birlikte tanınma destek programı olarak yönderlik programı ve içselleyici düşüncelerin uygulanması için yeni yapıların oluşturulmasının yerini alamaz. Tersine, bu tür düşüncelerin oluşmasının temeli olarak bu bilince hizmet etmelidir.
Kaynakça:
Baumert, J., Klieme, E., Neubrand, M., Prenzel, M., Schiefele, U., Schneider, W., Stanat, P., Tillmann, K.-J., & Weiß, M. (Hrsg.). (2001). PISA 2000: Basiskompetenzen von Schülerinnen und Schülern im internationa len Vergleich. Opladen: Leske + Budrich.
Benischke, M. (2014). Über die Gestaltung von Lebenswegen. Biographien von Studentinnen der Universität zu Köln. Unveröffentlichte Masterthesis.
Benischke, M. (2016). (Bildungs-)Biographien von Studentinnen der ersten Generation an der Universität zu Köln. Über die Gestaltung von Lebenswegen. In: Ottersbach, Markus; Platte, Andrea; Rosen, Lisa (Hg.): Soziale Ungleichheiten als Herausforderung für inklusive Bildung. Springer VS.
Boeree, George C. (2006) Persönlichtkeitstheorien. Abraham Maslow [1908-1970]. http://www.social-psychology.de/do/PT_maslow.pdf (engl. Original von 1998). Zugegriffen 01.09.2016.
Bourdieu, P. (2005). Die verborgenen Mechanismen der Macht. Schriften zu Politik&Kultur1. Hamburg: VSA.
Honneth, Axel (1992): Kampf um Anerkennung. Zur moralischen Grammatik sozialer Konflikte. 1. Aufl., Frankfurt am Main: Suhrkamp.
Lakoff, G., & Johnson, M. (2011). Leben in Metaphern. Konstrukt und Gebrauch von Sprachbildern (7. Aufl.). Heidelberg: Carl-Auer Verlag (engl. Original von 1980).
Nikodem, C., Kleinau, E., & Völker, S. (2011). Mentoring für Studentinnen der ‚1. Generation Universität‘. Unveröffentlicher Antrag.
Schmitt, L. (2010). Bestellt und nicht abgeholt. Soziale Ungleichheit und Habitus-Struktur-Konflikte im Studium. Wiesbaden: VS Verlag.
Strauss, A. (1998). Grundlagen qualitativer Sozialforschung (2. Aufl.). München: W. Fink Verlag.
|
|